Evet evet biliyorum sen de mi Penti'ci oldun diyeceksiniz. Ben o kadar şikayet ederken tutup bana Penti'yi savunma falan diye kızacaksınız. Bir yere kadar haklısınız. Penti'den ben de zaman zaman çok şikayet ediyorum. Hatta beni bu blogu açmaya bile Penti'nin benim için mükemmel çorabı üretmiyor oluşu sebep oldu bile diyebiliriz. Ama yiğidi öldürüp hakkını vermek gerek. Her sene bir sosyal sorumluluk projesi olarak ünlülere bir tema altında çorap tasarlatmaları ve bu ürünlerin gelirlerini çeşitli hayır işleri için kullanıyor olmaları bence takdire şayan. 2013'te de böyle bir proje kataloglarda yerini alıyor. Bu seferki tasarımlar AİLE İÇİ ŞİDDET ACİL YARDIM hattına destek için kullanılacak. Çorapları kimler mi tasarlamış. Buyurun isimler ve tasarımları:
Mete Horozoğlu: Şiddet temalı bir projeye şirinlik ve sevimlilik kavramlarıyla yaklaşmış Mete Horozoğlu. Elbette, burada amaç çorapların tasarımı üzerinden mesaj vermek değil. Bir yandan da olabildiğince çok talep görecek bir ürün yaratıp kampanyaya maddi desteği de yüksek seviylerde tutmak. Çorap 40 Denye, %8 Elastan içeriyor ve Gümüş Gri renkte satışa sunulmuş. Benim artık yaşım bu kadar genç işi çoraplar için fazla büyük ama sevimli bir tasarım. Biraz daha çapkın bir tasarım kediciği daha yukarıya koyabilirdi elbette.
Tolga Çevik: Doğrudan şiddet temasına dokunan tek tasarım Tolga Çevik'in tasarımı. Fazla abartılı olmadan yine de istediğin söylemeyi başarmış. Ben genelde bu kadar doğrudan mesajları sevmem ve sanmam ki alıp giyeyiym. Yine de daha yüksek sesle mesaja destek vermek isteyenler elbette çıkacaktır.20 Denye, %12 Elastan (Lycra) ve sadece Naturel (Açık Ten) renkte.
Burak Kut: Burak kut müzikten uzak durmamış. Aslında üşenmeyip melodinin de ne olduğuna bakacaktım ama nota okumayı bilmiyorum ama eğer bilindik ve kadınla ilgili bir şarkıdan bir parçaysa takdir edeceğim. Sadece Vanilya renginde ve 40 denye.
Huysuz Virjin: Seyfi Dursunoğlu içindeki divayı konuşturmuş. Hem ağırbaşlı, ama aynı zamanda da şık bir tasarım. Bence bu serideki en şık tasarım bu. Keşke başka renkleri de olsaydı ama sadece Kum renginde satışa sunulmuş. 40 denye kalınlığında.
Bay J.: Bu çorapta minimalist ve sade bir tasarım güdülmüş gibi. Ben çok kuşçu değilimdir ama pek çok genç kızın çok hoşuna gideceğinden eminim. Bu çorap da sadece tek renk (Naturel) olarak satılıyor ve 20 Denye kalınlığında.
Mehmet Turgut : Yine sade bir tasarım. Topuk kısmından yükselen fırça darbelerini fazla sevmesem de çizgilerin eğimi bacağı daha düzgün göstermek için tasarlanmış gibi. Tabii bu çorabı giyerken biraz dikkatli olmak lazım. tombulca bir bacakta o eğriler pek hoş durmayabilir. 20 Denye, Naturel renkte Tasarımlarda çok fazla bir numara yok
Evet biliyorum. Bu şimdi kadına anlatılacak şey mi diyorsunuz. Elbette külotlu çorap nasıl giyilir biliyoruz ama acaba kaçımız gerçekten de doğru tekniği uyguluyoruz? Sabahın köründe kalkmışım, zamanım az, ekmek kızartma makinesi ekmeği yine yakmış..aklıma gelecek son şey çorabımı doğru giyip giymediğim olur. Olur ama arada sırada bunun bedelini ağır öderim. Eminim bunu okuyan kadınların pek çoğu bana hak verecektir. Kimbilir kaç defa acele ile giyinirken çorabımızı kaçırmışızdır? Oysa her zaman harfiyen yerine getirmesek de bir kaç ufak noktaya dikkat etmek hem çoraplarımızın ömrünü uzatacak hem de giyinme faslını daha az stresli bir hale getirecek. Buyurun efendim size videolu ders. Video ingilizce olduğu için altına kısa kısa takip edilmesi gereken adımları da yazdım. Ve beyler, kusura bakmayın fazlaca ilginizi çekecek bir şey yok korkarım.
Yeni çoraplarınızı ilk defa giymeden önce yıkamayı unutmayın. Biliyorsunuz bu sık sık tavsiye edilir ama hemen hemen hiç birimiz uymayız. Aslında çok basit bir sebebi var. Özellikle renkli çoraplar fabrikadan çıktıkları halleriyle bazı kimyasllara ev sahipliği yapar. Sağa sola renk atmaya yetecek kadar boya kalmamış olabilir üzerlerinde ama gün boyu teninize hem de sıkı sıkı temas edecek çoraplardan derinize ve oradan da kanınıza fabrikadan taşınan çeşitli maddelerin geçmesini istemezsiniz.
Yıkama işini artık yavaş yavaş Türkiye'de de satılmaya başlanan özel çorap sabunları ile yapmak en iyisidir. Ama ben bu internette arada sırada gördüğüm çorap deterjanını bulamıyorum pek. Ama çorap deterjanı yoksa bebe şampuanı var :). Eğer bir giysi parçasını şampuanlamak garip geliyorsa yünlüleri yıkamak için hazırlanmış sıvı deterjanlardan yararlanabilir ya da mutfaktan bulaşık deterjanını kapıp gelebilirsiniz.
Gün içerisinde rahat etmek ve daha az kaşınmak için çoraplarınızı giymeden önce nemlendirici sürün. Bu sadece bacaklarınıza gerekli ilgiyi göstermeniz açısından önemli değil. Bunların yanında bir de çorabın rahat giyilmesine katkısı var. Eğer zamanınız varsa özellikle hassas ince bir çorap giyecekseniz bunu neme susamış bacaklar ile yapmayın.
Eğer yakınlarda bir yerlerde varsa külotlu çorap ile olan imtihanınıza başlarken bir çift eldiven takın. Basit lateks eldven işinizi hayli hayli görür. Bence en iyisi gidin marketten ya da eczaneden bir paket eldiven kapın gelin. Çorap giymenize yardımcı olmak dışında da faydaları olacak nasıl olsa.
Çorabı elinizde bel kısmından başlaarak parmak ucuna kadar toplayın. Böylece ayağınızı sokar sokmaz parmak ucundan başlayacak ve en tehlikeli olan ayak parmakları bölgesini mümkün olan en az miktarda temas ile işi kurtaracağız.
ve son olarak, teker teker bacakalarınıza çektkten sonra şöyle bir kontrol edip çorabınızın düzgün durduğundan emin olun
