Paylaşmak Güzeldir

7 Mayıs 2014 Çarşamba

Külotlu çorap giyen küçük kız çocuğu -1


Herhalde külotlu çoraplar hakkında benim kadar düşünen insan azdır. Her zaman böyle değildim. Daha önce de yazdığım gibi lise ve üniversitede kışın vazgeçilmezi olan opak renkli çoraplar dışında beni külotlu çorap ile gören neredeyse yok gibidir. Ama daha küçük bir kız çocuğu iken annemin şifoniyerini karıştırıp onun kendince seksi iç çamaşırlarını ve külotlu çoraplarını ve iki çift ile sınırlı olan jartiyer çoraplarını teker teker  denemeyi çok severdim. Hangi kız çocuğu kendi kimliğini bulma sürecinde annesini bir dönem de olsa rol modeli olarak almamıştır ki?

Pek de külotlu çorap giyen avukat gibi değil 
sanki? Bu fotoğrafı İtaliana'nın 2014 
İlkbahar-Yaz kataloğundan aldım. 
Yeni bir çorapları var yazın serinlik sağladığını
 iddia ettikleri. Bir ara deneyeceğim. Belki de
 İtaliana da ilgi göstermem gereken firmalar
 arasına giriyor olabilir tekrar, ne dersiniz?

Annemin dantelli sütyenlerini içlerine pamuk tıkıştırarak giyer, bir gün benim de bu sütyenleri dolduracak kadar dolgun göğüslerim olacak mı acaba diye düşünürdüm. Birkaç çift özel geceler için alındığı ve çok fazla da kullanılmadığı belli olan takımı ve ipek geceliği de benden nasibini almıştı. 12-13 yaşında bir kız çocuğu aynanın karşısında annesinin iç çamaşırları içerisinde…İnsan çocukken ne kadar da naif ve her şeyden habersiz oluyor. Şimdi geçmişe dönüp bakınca o kız çocuğuna yarı sempati yarı acımayla bakıyorum belki ama ona çok da fazla kızamıyorum.

Annem her gün büroya giderken (avukattır kendisi) ya ağırbaşlı, dizinin fazla üstüne çıkmayan bir elbise ya da döpiyes giyerdi. O zamanlarda henüz daha pantolon giyen profesyonel kadınlara alışık değildi iş dünyası. Hukuk camiası bir de üstüne daha da tutucu olduğu ve geleneklerinden kolay kolay vazgeçemediği için annemin iş kıyafetleri de sınırlı bir çerçevede kalmak zorundaydı.  Annem öyle fazla maceraperest bir kadın olmasa da sıkıcı iş üniformasını daha cazip hale getirmek için her zaman kaliteli çoraplar giymeye özen gösterirdi.

Italiana Tanga 20. Yazıda bahsettiğim mo-
delleri inanın burada resmi olan yeni ürün-
lerden çok daha seksi ve kaliteliydi. Ya da
çocuk başımla bana çok güzel gelmişti.
Şimdi hatırlatayım da sonra kafanız karışmasın. Bahsettiğim dönem 1990’ların başı. Çorap deyince akla Müjde geliyor. Taşra kentinde ithal külotlu çorap satan mağaza ya bir tane ya da iki. Kaliteli çorap giyer dedin mi aklına Platino Cleancut’lar, Orublu’lar, Wolford’lar falan gelmeyecek. Sarı poşetli Müjde değil de karton kutulu Parizyen satın alıyorsun demek. Öyle bir dönem. İşte o sırada piyasaya İtaliana çıktı. Parlak, külot kısmı tanga külot şekli verilmiş modeli o sırada külotlu çorabın Türkiye’de alabildiği en şık ve hatta cüretkar haliydi. Bu çorap piyasaya girer girmez annem hemen her renginden birkaç çift aldı. Zaten ten rengi, siyah ve ya gri ya kahve olacak ü. Ya da dört rengi vardı. Ben de ortaokula başlamış, o iğrenç gri jile ve opak beyaz çorabın içinde kendini cendereye kaptırmış bir genç kız gibiydim. Annemin şifoniyerine yaptığım gizli ziyaretlerimin vazgeçilmez bir parçası o İtaliana çorplardan birisini alıp giymek, parlak çorabın bacaklarımı dönüştürmesini seyretmekti.  Aynanın karşısında annemin iç çamaşırları, çorabı ile önce bir kendimi süzer, ardından elbiselerinden birini üstüme geçirirdim.

Bu erken ergenlik safhası ne kadar sürdü tam olarak hatırlamıyorum ama bir süre sonra iyiden iyiyiye isyankar ve cinsiyet rollerine karşı tepkili bir ergene dönüştüm. Seksi iç çamaşırını bırakın elbise etek bile zul geliyordu. Liseyi nasıl kafayı yemeden bitirdim bilmiyorum gerçekten. O iğrenç gri jile ve senenin yarısında beyaz ya da lacivert külotlu çorap giyen liseli kız olmak beni gerçekten isyan ettiriyordu. Ancak üniversitede kadın kimliğimi sahiplenmeye başladım, dişiliğin aslında iyi kullanılırsa çok kuvvetli bir silah olduğunu anlamam için ise Arap iş adamlarıyla kredi ve yatırım anlaşmaları için görüşmeler yapmaya başlamam gerekti galiba. Neyse, o annesinin şifonyerine gizli ziyaretler yapıp üstüne külotlu çorapları ve seksi iç çamaşırını geçiren kız büyüdü ve kaderin cilvesi bu ya hemen her iş günü külotlu çorap giyen bir bankacı oldu.

1 yorum:

  1. Çok güzel yazmışsınız. Samimiyetiniz tebessüm ettirdi. Hâlâ aynı alışkanlığı sürdürüyor musunuz?

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...